Bazen yeni bir şampiyon çıkardığımızda, oyuncuların hep bir ağızdan, “Ne yaptınız be Rito, bu kadarı da olmaz! OLMAZ CANIM!!” dediğini duyuyoruz.
Aphelios da muhtemelen kesinlikle aynı tepkiyi görecek. Bu iyi. Hatta harika. Aphelios, sizin neleri feda etmeyi göze aldığınızı test etmek için burada. Hangi silahları kullanacağınızı seçmekten vazgeçebilecek misiniz? Yaklaşık olarak 30 farklı yeteneği öğrenmeyi göze alıyor musunuz? Sadece sizin duyabildiğiniz sesin, ihtiyaçlarınızın tam olarak ne olduğunu bildiğine körü körüne inanacak mısınız?
Eğer ayın fısıltılarının sizi zafere götüreceğine inanıyorsanız, Aphelios’u (ve Alune’yi) seçme zamanı. İtikatınızın sonuçları gerçekten de güzel olabilir.
İtikat Metanettir
Aphelios’un ilk başlarda oluşturulan konsept tasarımlardan başlayan yolculuğu epey uzundu. Hatta bir yıldan uzun sürdü. Ama tüm şampiyonlar gibi o da bir hedef belirlenerek başladı. Onun hedefi, hızlı reflekslerden faydalanmak yerine yeteneklerinin oluşturduğu kombinasyonları kullanan oyuncuların yaratıcı adapte olma becerilerini sergilemesini sağlamak. Yani onu, 200 IQ’luk ve 800K’lık hareketler yapan bir Yasuo olarak düşünebilirsiniz.
Peki böyle bir hedef doğrultusunda nereden başlamalı? Nasıl bir yol izlendi de Aphelios sihirli ay silahları olan dilsiz ve inançlı bir Lunari suikastçı haline geldi? Cevap apaçık ortada: Her şey büyücüler ve battle royale’lerle başladı.
Kıdemli Hikâye Yazarı David “Interlocutioner” Slagle, “Oyunda neredeyse 150 şampiyon var ve bir tane bile sihirbaz yok,” açıklamasında bulunuyor. “Çıplak mavi bir herif var… Hatta onun yedi farklı versiyonu var. Ama hâlâ bir sihirbaz yok.”
Ekip için klasik sihirbaz tiplemesi, bilgisiyle kötülüğü yenen biri anlamına geliyor. Hızlı refleksler, yetenek atışlarını isabet ettirmek veya tam zamanında kullanılan yetenekler değil. Önemli olan doğru zamanda doğru aracı kullanabilme bilgisi.
Oyun Tasarımcısı Stash “Riot Stashu” Chelluck, “Aphelios’u nişancıya dönüştürme fikrinin kimden çıktığını bilmiyorum,” diyor. “Başlardaki sihirbaz fikri çok havalıydı ama oynanış deneyimi mevcut büyücü şampiyonlarından çok da farklı değildi. Böyle bir karakteri nişancı yapmanın epey ilginç bir fikir olacağını düşündük. Peki ya Aphelios pek çok büyü yerine, bir sürü silaha sahip olsaydı ne olurdu?”
Nişancı rolündeki bütün şampiyonlar neredeyse aynı şekilde işliyor. Koridora gidiyorsunuz, minyon biçiyorsunuz, mini haritayı kontrol etmeyi unutuyorsunuz, birkaç kez katlediliyorsunuz, belki bir iki rakip katlediyorsunuz ve eşya çıkıyorsunuz. Yetenekler değişiyor ama oynanış genel olarak benzer.
Net bir rol ve “silah değiştiren nişancı” tasarımı kesinleştirildikten sonra, ekibin Aphelios’un tam olarak kim olduğunu belirlemesi gerekiyordu.
Konsept Tasarımcısı Sunny “Kindlejack” Pandita, “Runeterra’da silah değiştiren bir nişancısı olabilecek bölgeleri düşünmeye başladım,” diyor. “Bunlardan biri Braum’un kötü ağabeyiydi. Yeteneklerini değiştirmek için Freljord’lu hayvan ruhlarını çağırdığı bir totem kullanıyordu.”
Zaun bir başka seçenekti: Farklı yetenekler veya silahlar oluşturmak için kimyasalları karıştıran ve deneyler yapan deli bir bilim adamı. Zaun’lu değilse de Piltover’lı olabilirdi.
“Interlocutioner’ın ‘doğru iş için doğru araç’ konseptine dayalı muhteşem bir fikri vardı,” diyor Kindlejack. “Bu bir kelle avcısıydı. Herhangi birini veya herhangi bir şeyi öldürmek için kiralayacağınız bir kişiydi; çünkü her durum için doğru silaha sahipti.”
Bu fikir, son avını hapse göndermiş Piltover’lı bir kelle avcısına dönüştü. Asistanı, Vadi’de hava bisikleti kullanıyor ve ustası istediği zaman ona gökten bir silah atıyordu.
Fakat bu pek Aphelios gibi hissettirmiyordu.
“O yıl gerçekleşen Met Gala’daki kıyafetlere bakıyordum ve dini ikonografiyi lüks modayla birleştirmişlerdi,” diyor Kindlejack. “Bundan yola çıkabileceğimi düşündüm ve çizmeye başladım.”
Lüks modayı takip eden keşiş ile özverili duygusal suikastçının birleşimi ekibin hoşuna gitti. Davasına derinden ve sarsılmaz bir bağlılıkla inanan bir şampiyon… Bu hayranlık uyandırıyordu ama aynı zamanda korkutucuydu. Yani mükemmeldi. Peki kendisi Runeterra’nın neresinden olmalıydı?
“Başka bir projede çalışan baş konsept tasarımcılarından biriyle konuşuyordum. Bana Runeterra’daki pek çok farklı bölgeyi araştırdıklarını söyledi,” diyor Kindlejack. “Benimle bazı görseller paylaştı. En çok gözüme çarpan Lunari oldu çünkü oyuncular bu bölgeyi biliyordu ama biz burayı hâlâ keşfetmemiştik.”
Aphelios’tan önce tek Lunari şampiyon Diana’ydı. Ve o da oyunculara halkıyla ilgili pek bir bilgi vermiyordu. “Ay” dışında Lunariler hakkında ne biliyorduk ki? Ne için savaşıyorlar? Neyi önemsiyorlar?
“Aphelios sayesinde, karakterin çevresindeki dünyaya hayat verme fırsatını yakaladık,” diye ekliyor Interlocutioner. “Targon Dağı’nda neler oluyordu? Sonunda bunun hakkında bir fikir edinebiliyoruz.”
Aphelios öldürmekten zevk almayan bir Lunari suikastçı. Fakat buna rağmen öldürmeye devam ediyor ve yalnız değil.
İtikat Güvendir
“Aphelios ve Alune nadiren gerçekleşen bir gök olayı sırasında dünyaya gelen ikiz kardeşler,” diye açıklıyor Interlocutioner. “Runeterra’daki ayın bir yörüngesi var ve ruhlar âlemindeki ay bunu yansıtıyor. Arada bir bu ikisi arasında bir kavuşma gerçekleşiyor ve Lunariler bu olay sırasında doğanlara bahşedilen sihrin muhteşem olduğuna inanıyor.”
“Zehir Aphelios’un gırtlağının daralmasına yol açıyor. Konuşmamasının sebebi de bu. Ancak zehir sadece bunları yapmakla kalmıyor. Bağlantı, Alune’nin kardeşinin düşüncelerini bilmesini ve ruhlarının birbirine bağlanmasını sağlıyor,” diye açıklıyor Interlocutioner. “Eğer bir başkasının ne düşündüğünü tam olarak bilebilseydik, muhtemelen çoğu zaman üzülürdük. Bizim gerçeklerimiz çoğu zaman bir başkasınınkilerle uyuşmuyor. Aphelios ve Alune ne zaman bağlantı kursa bununla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Birbirlerine yalan söyleyemiyorlar. Ya da kendilerine…”
Aphelios’un sessizliği özgün bir zorluk sundu. Oyuncular konuşmayan bir şampiyonla duygusal bir bağ kurabilir miydi? Peki ya görünmeyen birinin sesi duyulsaydı, bu bağlantı aksaklığa uğrar mıydı? Başka bir âlemden telepati yoluyla konuşan birinin ses tasarımı nasıl olurdu?
“Sesin ‘telsizden gelen’ kısmı Alune’nin seslendirmesinde çok önemliydi,” diye açıklıyor Seslendirme Tasarımcısı Julian “Riot Zimberfly” Samal. “Fazla dikkat dağıtmadan onun uzakta olduğunu yansıtmalıydık. Eğer fazla kulak tırmalayıcı olsaydı, oyuncuların kafası karışırdı ve oynanış sekteye uğrardı.”
- Aphelios ilk hareket ettiğinde oynatılan ses efektleri
- Aphelios’un hareket etme ses efekti
Riot Zimberfly bunu başarmak için Alune’nin sanatçısının seslendirdiği, ne olduğu anlaşılmayan ve büyülü sözlere benzeyen fısıltıları işledi ve bunları “telsiz” ses efektini oluşturmak için kullandı. Böylece Alune’nin kendi birkaç düşüncesinin, ay kanalından kaçıp Aphelios’a ulaştığını ima edebildik. Narin ama kuvvetli ve güven verici sesinin kafanızın içinden geliyormuş gibi hissedilmesi için onu doku ve müzik katmanlarından oluşturduk.
Alune, sihirli silahları ve cesaret veren sözleri dışında da size rehberlik ediyor.
“Aphelios’un özgün yetenek setini tasarlarken, yeteneklerini oyunculara nasıl açıklayabileceğimizi tartışmak için bir odaya toplandık,” diyor Kindlejack. “Ebedi kostümlerle deney yapmaya başladığımızdan beri özel bir arayüz oluşturmak istiyordum. Aphelios bunu yapmamız için bize gerçek bir sebep verdi.”
Aphelios’un bir Q’su, bir R’si ve… bir R’si daha var. Pasifi yok, (gerçek bir) W’su yok ve E’si yok.
Daha önce LoL’de tamamen farklı bir arayüz gerektiren bir şampiyon olmamıştı. Bazı ebedi kostümler eklemeler sunuyor ve yeteneklerini geliştirebilen şampiyonlarda ufak ayarlamalar yapmamız gerekiyor. Fakat geleneksel biçimde seviye atlamayan, “daha az” yeteneği olan, silah değiştirebilen ve cephane sistemi kullanan bir şampiyonun ufak ayarlamalardan çok daha fazlasına ihtiyacı var.
“Hem havalı hem de korkunç bir andı,” diye açıklıyor Kindlejack. “Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Fakat söz konusu arayüzün sadık oyuncular için özgün bir deneyim oluşturduğunu düşünüyorum. (Ve bu çalışmamız arayüzün mühendisi, Bryce “The King of Rad” Mercado sayesinde mümkün oldu.)”
Alune sizi izlerken, size rehberlik ederken, sizi cesaretlendirirken ve en önemlisi de size ölümcül semavi silahlar sunarken; siz de arayüzü kullanarak asıl önemli olan şeye odaklanabilirsiniz: Yüksek IQ gerektiren hareketler.
İtikat Sarsılmazdır
Peki beş farklı silahı olan bir şampiyonun akıcılığını nasıl sağlarsınız? Silahları nasıl özgün ama aynı zamanda kolayca tanınabilir hale getirirsiniz? Targonlular mızrak ve kılıç kullanırken, bunlar Lunari kültürüne nasıl uyum sağlar?
Aphelios’un silahları tam olarak göründükleri gibi değil.
“Bunlar geleneksel şarjörlü silahlardan değil,” diye açıklıyor Kindlejack. “Daha çok kutsal Lunari eserleri gibiler. Silahları tasarlarken, onların bir tapınak duvarında asılı olduğunu hayal ettim. Aphelios ve Alune’nin yeteneklerinin birleşimi onları ölümcül kılıyor.”
LoL’ün kuşbakışı kamera açısından dolayı silahların siluetlerini görmek zor olacaktı. Tasarımlarının tanıdık olması gerekiyordu. Bu yüzden oynanış netliği açısından oyundaki diğer silahların siluetlerini taklit ettik (mesela uzun menzilli silahı Caitlyn’in tüfeğini andırıyor). Fakat buna rağmen, silahların oyun içinde anlaşılması zor olabiliyor. Dolayısıyla Aphelios’un duruşunun ve animasyonlarının asıl yükü sırtlamasını sağladık. Pozu ve hareketleri her bir silahta değiştiği için oyuncular hangi yetenekleri ve normal saldırıları kullanabildiğini kolayca anlayabiliyor.
Kindlejack gülerek, “Lunari suikastçı karakter tasarımını kesinleştirdikten sonra yalnızca bunu takip ettik,” diyor. “Bazı iyileştirmeler yaptık tabii ama çoğu şampiyona kıyasla görsel tasarımında büyük değişiklikler olmadı. Ancak silahları için aynı şeyi söyleyemem. Teçhizatını bir yıl boyunca yaklaşık olarak on defa yeniden tasarlamak zorunda kaldım.”
Ne zaman bir silah değiştirilse, eklense veya kaldırılsa çizimlerin de bunları yansıtabilmesi için güncellenmesi gerekiyordu. Renklerin, şekillerin ve Aphelios’un onları tutuş tarzının özgün olması lazımdı. Fakat netlik ihtiyacı sadece silahların fiziksel tasarımlarıyla sınırlı değildi.
- Ay sesi tasarımları
- Aphelios’un ikincil silahına geçmesi
“Cephane sınırı yüzünden, oyuncuların doğru anlarda güçlerini fark etmelerini zorunlu kıldık. Mesela düelloda güçlü olan bir silah kombinasyonu verdiğinizde, oyuncular hemen savaşmaları gerektiğini anlayabiliyor.”
İşte 200 IQ’luk anlar bu zamanlarda ortaya çıkıyor. Aphelios’un özgün silah kombinasyonları takım arkadaşlarının rakibe dalması, kuleleri ve harita hedeflerini kuşatması ve hatta Aphelios’un oyundaki en iyi düelloculara kafa tutması için fırsatlar oluşturabiliyor. En etkili kederli ay çocuğu olmak için oyuncuların güçlerini tanıması ve hatta tahmin etmesi gerekiyor. Eğer başarılı olamazsanız, umarız canlı çıkıp elinizdeki silahları bir dahaki sefere daha etkili bir şekilde kullanabilirsiniz.
İtikatlı Olanlar Ödüllendirilir
Tıpkı Aphelios’un bir Lunari suikastçı olmak için yıllarca antrenman yaptığı gibi siz de kendi yeteneklerinizi anlamak ve onlara güvenmek için alıştırma yapmalısınız. Aphelios işini en iyi şekilde yapıyor ve zamanla siz de onun gibi olacaksınız.
Targon Dağı’na karanlık çöktüğünde, itikatınız size yol gösterebilecek mi?