Oylama sona erdi, kazanan belli oldu. Şimdi sıra yeni Illaoi kostümü olan Savaş Makinesi Illaoi’nin (isim değişebilir) tasarımını kesinleştirmekte. Fakat konsepti son haline getirmeden önce, temanın bazı ayrıntılarına karar vermeliyiz.

Savaş Makinesi Evreni Nedir?

Savaş Makinesi evreni bol bol metal ve teknoloji kullanılan ama pis ve kusurlu bir evren. Bununla karşılaştırılınca, diğer teknolojik evrenlerimiz olan KOD ADI şık ve parlak, Robotik ise daha dijital/sibernetik kalıyor. Savaş Makinesi de bilimkurgu ama teknolojisi diğer evrenlerinki kadar gelişmiş veya temiz değil. Daha eski moda, kirli paslı bir bilimkurgu tadı var.

Ayrıca Illaoi’yi bu dünyada neyin özel kıldığına da karar vermeliyiz. Makine değil, makinelere baş kaldıran organik bir varlık o. Bu durum, kostüme yaklaşımımızı nasıl değiştirecek?

Illaoi’nin Geçmişi

Kostüm konseptlerine başlarken, bir temayı şampiyonun üstüne olduğu gibi yapıştırıp “Çok iyi de oldu, çok güzel oldu hadi gidelim,” demekten kaçınırız. Hem şampiyon hem de tema hakkında uzun uzun düşünmeye, alternatif Runeterra’da her ikisi için de mantıklı bir konum bulmaya çalışırız. Savaş Makinesi Illaoi için de kim olduğunu, neden orada bulunduğunu ve neden dev bir robot kafasıyla gezdiğini anlatan kısa bir hikâye yazdık:

Savaştan yanıp yıkılmış bu dünyada, Kıyamet Mühedisi Viktor’un makineleri insanları avlayıp yok ediyor. Ama planının bir engelle karşılaşması uzun sürmüyor.

Viktor Illaoi’yi robotları arasına katmaya çalışıyor ama Illaoi onun baş edemeyeceği kadar güçlü çıkıyor. Esaretten kurulup tek silahı olan yeni robotik koluyla başında bekleyen devasa mekanik gardiyanın kafasını koparıyor. Sonra kafayı yanında taşımaya başlıyor. Vücuduna yerleştirilen bileşenler sayesinde Viktor’un makineleriyle ve merkezi bilgisayar sistemiyle etkileşime geçebildiğini kısa süre içinde fark ediyor. Sistemi hack’leyerek nispeten daha güvenli bir yere kaçıyor ve direnişini planlamaya başlıyor.

Her kostümün ana amaçlarından biri, oyuncunun onu koridorda görmesinin ilk üç saniyesinde temasını ve öyküsünü açıkça anlatabilmesidir. Fikirlerimizi kâğıda dökmeden önce böyle hikâyeler yazmak, tasarımlarımızı destekli yapmamızı sağlar. Giysileri, makine yağından yaptığı savaş boyası, renkleri ve elbette taşıdığı dev robot kafası hep bu hikâyeyi bir bakışta anlatmak için seçildi.*

Şimdi bizim görevimiz modeli, görsel efektleri, animasyonları ve ses efektlerini kullanarak Illaoi’yi makinelerin görüp görebileceği en yaman direniş savaşçısı haline getirmek.

*Bir kenara karalanıveren bu hikâyelerin genelde oyunun öyküsüne eklenmek üzere değil de karakter yaratımında ilham olması için yaratıldığını, bazen değiştiklerini ya da asla açıkça anlatılıp onaylanmadıklarını belirtelim. 

Dokunaçlar

Illaoi’nin en belirgin özelliklerinden biri dokunaçları. Bunları kostüme doğru şekilde dahil etmek, kostümün başarılı olabilmesi açısından hayati bir önem taşıyor.

İlk konsept çizimlerimizde bir meka el vardı ama Oynanış Ekibi’nden “dokunaç el” fikrinin sorun çıkarabileceği uyarısı geldi.

Oysa el konsepti oylama sırasında çok beğenilmişti. Üstelik normalde bu büyüklükte değişiklikleri kolay kolay da yapmıyoruz. Ne yazık ki bunlar geliştirme sürecinin cilveleri. Çok sevdiğimiz, çok ilginç fikirleri bile bir kenara koymak zorunda kalabiliyoruz. Fakat Oynanış Ekibi, bu uyarının sebebini de açıkladı: Illaoi’nin geliştirmesi esnasında Şampiyon Ekibi onun için birkaç çeşit dokunaç denemişti. Opak, dolu dokunaçların takım savaşlarını kâbusa çevirdiğini fark etmişlerdi. Illaoi bir ulti attı mı etraftaki kimse dokunaçlar yüzünden bir şey göremiyordu. Takım çatışmalarında her şeyi takip etmek zaten kolay değil. Şeffaf robot eller ise çok mantıksız. Seçeneklerimizi değerlendirip yeni şeyler denemeye devam etme kararı aldık.

Dokunaçların boş dururken opak, saldırırken daha şeffaf olması gibi bir fikrimiz vardı. Böylece oyunda sorunlara neden olmadan istediğimiz tasarımı kullanabilecektik. Ama kullanmaya kalkışırsak dokunaçların animasyonunu baştan yapmamız gerekeceğini gördük. Fikri beğendik ama animasyonla ilgili endişelerimiz nedeniyle arayışımıza devam ettik.

Bu tasarımlarla sonuca biraz daha yaklaşıyoruz:

Kırmızı ışık yayan şeyler, Savaş Makinesi teknolojisinin kilit öğelerinden biri. Bu yeni dokunaçlar evrenin estetiğine uyuyor. Oyun ekranında kalabalık yapacaklarından da korkmuyoruz çünkü çoğunlukla şeffaf olacaklar. Güçlü ve Savaş Makinesi evrenine ait olduklarını hissettireceklerini de umuyoruz tabii. Şimdi geriye kalan en büyük iş, tabanlarını tasarlamak (Illaoi’nin dokunaçlarının nereden geldiğini bulmak, ona görsel tasarlarken karşılaşılan en büyük zorluklardan biri).

Totem

Asıl konsept hikâyemize dönecek olursak: Illaoi robot gardiyanın kafasını kopardıktan sonra, kopuk kafayı kullanarak güvenli bir yere uçuyor. Tamam, güzel. Peki bunu yaparken NASIL GÖRÜNÜYOR?

Totemi sadece silah olmakla kalmıyor, aynı zamanda makinelerin uzaktan kumandası ve Illaoi’nin başlıca ulaşım aracı. Alevli kurukafa bu işlevlere pek uymuyor.

Bunun yerine, ikisinin ortasında bir şeye gitmeye çalışıyoruz:

Parçalar Birleşince

Sonunda kostümün görünümünü kesinleştirmek için gereken her şeyi belirledik:

Son hali %90 böyle görünecek. Geliştirme boyunca pek çok ufak değişiklik ve ayar yapacağız ama bu sonuca oldukça yakın.

Konseptler bitmek üzere olduğundan, sırada Illaoi’nin yetenek setini Savaş Makinesi evrenine uyarlamak var.