Film? Rakiplere takdir? URF?
Aramıza daha fazla geliştirici katmak, URF, bir LoL filmi, rakiplere takdir vermek ve poro yemek.
Bu yıl Riot’a Sor’da 140 soruya cevap verdik. Ayrıca Marc ve Brandon Riot’a Sor yıldönümü videosuyla bu sayıyı daha da yükseltti. Bu hafta 2017 yılının önemli sorularını yeniden gözden geçireceğiz.
Neden normal URF modu yerine sürekli URF’un değişik versiyonları geliyor?
URF uzun zaman önce, daha Dönüşümlü Oyun Modu sistemi ortada yokken çıkmıştı. Zaten aslında bu mod o yılın 1 Nisan şakasıydı ve büyük popülerlik yakalamıştı. Bu popülerliği göz önünde bulundurduğumuzda, birçok oyuncunun neden normal URF’u daha sık geri getirmediğimizi sorması da doğal. Bugün sizlere bu durumun daha önce pek bahsetmediğimiz bir sebebini anlatacağız:
URF bazı insanların LoL oynamayı bırakmasına sebep oluyor.
Ne zaman normal URF’u geri getirsek oynanan oyunların sayısında sert bir artış gözlemliyorduk. Ancak bir süre sonra bu sayı URF’u getirdiğimiz dönemden önceki seviyenin altına düşüyordu.
LoL’e yeni oyuncuların katılması ve bazı eski oyuncuların oyunu terk etmesi normal ve sürekli gerçekleşen bir durum. Fakat normal URF’u etkinleştirdiğimizde işler değişiyordu. Örneğin Kuzey Amerika’da URF’u her açtığımızda, beklediğimizin iki katı sayıda eski oyuncunun LoL’ü terk ettiğini görüyorduk.
Başka bir deyişle, bazı oyuncular yığınla URF oynayıp ardından bir anda oyunu bırakıyordu. Ayrıca düşüşün büyüklüğü, bunun yalnızca insanların URF için geri dönüp ardından oynamayı bırakmasından ibaret olmadığını da ortaya koyuyordu. Konuyu araştırmak için uzun zaman harcasak da sebebin tam olarak ne olduğundan emin değiliz. URF insanlarda bir tür ”bezginlik” hissi mi oluşturuyor yoksa normal oyunların görece olarak yavaş hissettirmesine mi neden oluyor? Belki de bunun nedeni URF’un LoL’ü hileler açık şekilde oynuyormuş hissi vermesi. Sonuç olarak, ne zaman URF’u açsak sonrasında hem oynanan toplam oyun sayısı hem de genel olarak oyunda geçirilen saatlerde bir düşüş görüyoruz. Durumun eski haline dönmesi uzun zaman alıyor ve hatta bazen hiç düzelmediği bile oluyor.
Bu sorunu çözmek için bir süredir kafa yoruyoruz ve mod üzerinde yaptığımız RURF veya Kar Savaşı RURF gibi denemelerin ardında yatan en büyük sebeplerden biri de bu. Her ne kadar bu modlar da normal URF’un ”saldır ve bırak” etkisinden mustarip olsa da durum o kadar da kötü değil (bunun sebebi muhtemelen aynı aşırı derecede güçlü şampiyonları her oyunda görmemeniz).
URF bazı oyuncuların LoL oynamayı bırakmasına neden oluyor ama bazılarınızın bu modu gerçekten sevdiğini de biliyoruz. Bu yüzden URF’u tamamen ortadan kaldırmak yerine modun daha sağlıklı bir versiyonunu bulmak için denemelerimizi sürdüreceğiz. Kar Savaşı RURF hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin ki bizler de bunlardan ders çıkararak RURF’un bir sonraki gelişinde gerekli değişiklikleri yapabilelim.
Gelecekte bir League of Legends filmi veya uzun bölümlerden oluşan videolar yapacak mısınız?
LoL evreninde geçen filmlerin ve favori şampiyonlarımızın filmlerde hayat bulmasının hayalini kuruyoruz; fakat oyunlardan yapılmış filmlerin geçmiş performansları, bizim için alınması gereken bir ders. Çünkü birçoğu hiç başarılı değil. İçimizdeki çocuk film yapmaya hemen başlamak istese de bu kesinlikle acele edilmemesi gereken bir konu.
Tabii bu denemeler yapmadığımız anlamına da gelmiyor. Sinematiklerin hikâye anlatımı için gerekenlerle, oyun hikâye anlatımı için gerekenler çok farklı. Biz de bu yüzden gereken şeyleri öğrenmek üzerinde çalışıyoruz. Farklı farklı hikâye anlatımı formatları üzerinde araştırmalar yapan yetenekli bir sürü arkadaşımız var ve umuyoruz ki bu araştırmaların meyvelerini bir gün beyaz perdede (ya da ekranlarda) görebiliriz. Ayrıca, zaten anlatmış olduğumuz ve anlatmaya devam edeceğimiz hikâyeleri paylaşmanın daha iyi yöntemlerini de araştırıyoruz. Yeni açtığımız Evren bölümü bunlardan biri.
Bizim için en önemli şey, film ya da sinematik gibi başka bir alanda yapılan bir League of Legends uzantısının, hepimizin tutkulu olduğu oyuna ve evrene saygılı olması. Bu büyük ve zor bir görev ama nasıl düzgün bir şekilde yapılacağını öğrenmek için gerekli zamanı ayırırsak başarabileceğimizi düşünüyoruz.
Yeni Takdir Sistemi bence çok güzel olmuş, beğendim. Ama yine de bir rakibe takdir verebilmeyi özlüyorum. Saygı meselesi. Bu özelliği bir noktada oyuna geri getirebilirseniz bence herkes memnun olur. İyi günler.
Aynı fikirdeyiz! Rakibine saygı göstermek sportmenliğin önemli bir parçasıdır. Yeni Takdir Sistemi’nde, rakibi de takdir etme seçeneği olan birkaç versiyonu test ettik. Ancak kendi takımından birini ve bir rakibi takdir etmeyi tutarlı bir şekilde bir araya getirmenin önünde birkaç engel olduğu sonucuna vardık.
Örneğin, kategorileri ve LoL’de sportmenlik açısından nelerin önemli olduğu konularını düşünerek bir hayli vakit geçirdik. Genelde takım arkadaşlarımız hakkındaki görüşlerimiz rakiplerimiz hakkındaki görüşlerimizden çok farklı oluyor. Bu yüzden, iki taraf için de anlamlı olacak kategoriler bulmamız gerekecekti. Örneğin, teke teklerde alt edilmenin verdiği hisle, bir takım arkadaşının takımın sakin kalması ve kazanmaya odaklanması için çaba harcaması çok farklı şeyler. Bu sorunu, takım arkadaşları ve rakipler için daha genelleyici kategoriler oluşturarak çözseydik o zaman kategorilerin pek anlamı kalmayacaktı. Ama bir sürü duruma özgü kategori oluştursak, (hadi doğru başlığı buldunuz diyelim) bu sefer de aralarından seçim yapacak vaktiniz kalmayacaktı.
Ayrıca takım arkadaşını takdir etmekle rakibi takdir etmek, bize iki ayrı şey gibi geldi. Sistemi test edenler, oy ekranının fazla kalabalık olduğunu ve rakipler hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıkları için kimsenin gönül rahatlığıyla bir rakip seçebilecekleri kadar öne çıkmadığını söylediler. Birkaç versiyon denedik, hatta bir tanesinde sistem oyuncunun seçmesi için bazı “finalistler” sunuyordu. Ama sonunda en güzelinin bu kararı oyuncuya bırakmak olacağını hissettik.
Sonunda; şimdilik takım çalışmasına odaklanmaya, sistemi 2018’de geliştirmeye ve rakibi takdir etmeyi gelecekte bir gün yeniden ele almaya karar verdik.
Riot, istediğimiz özellikler hakkında konuşurken bol bol kaynaklardan ve önceliklendirmeden bahsediyor. Ölüm Özeti ya da eski, modası geçmiş web sitesi gibi şeyleri düzeltecek yeteri kadar çalışan yoksa, neden işe daha çok kişi almıyorsunuz? Çalışan sayınız gerçekten o kadar sınırlı mı?
İşe yeni çalışanlar almak geliştiricilerin elindeki en yararlı aletlerden biridir ama her işe uygun bir alet değildir.
Her şeyden önce, işe yeni birilerini almak çok uzun sürer. Her yeni Riotçunun şirketin değerlerini ve üstendiği görevleri tam olarak anladığından emin olmak isteyen Riot gibi bir şirkette bu süreç daha da uzar. Bir sorunu çözmek için yeni bir takım kurmak, o takımı oluşturmak için de işe bir sürü kişi almak gerekiyorsa, ben o takımın 6-12 aydan önce kurulmasını beklemem (bazen bundan çok daha fazla sürdüğü olur).
Ayrıca, işe yeni kişiler alabiliyor olmamız, mutlaka almamız gerektiği anlamına gelmez. Daha çok geliştirici olması, genel masrafların artması demektir. Daha büyük bir ofis alanı gerekir. Şirketinizin işleyiş şeklini değiştirip daha derin (ve genellikle daha yavaş ilerleyen) bir hiyerarşi oturtmak zorunda kalırsınız. Aşırı hızlı büyümek, yeni gelen herkese şirketin işine bakış açısını öğretmeyi gerektireceği için şirketin kültürünü de zorlar. Örneğin Riot, yaptığı işleri oyuncular üstündeki etkisi üzerinden ölçümler. Bunun ne anlama geldiği yoruma son derece açık olduğu için, işe yeni başlayanlara yönelik bir el kitabında kolayca özetlenemez. Ne anlama geldiğini zaten bilen eski çalışanlarla birlikte çalışarak, yaşayarak öğrenmek gerekir. Ne kadar hızlı büyürseniz, yapmak istediklerinizi doğru anlayanların oranı o kadar düşer.
Daha çok kişi olması, bir konu hakkındaki tüm soruların cevaplandığından emin olmak için o konu üstünde çok daha uzun süre konuşulmasını gerektirir. Ayrıca işe daha çok kıdemsiz çalışan aldıkça, onları yönetebilecek deneyimli birilerini de almanız gerekir. Ben Dunbar Sayısı’nın (bir insanın sağlıklı olarak sürdürebileceği sosyal ilişki sayısı; bu sayı 150 civarıdır) geçerliliğine çok inanırım. Bu sayı; geliştirmede fabrikasyon üretim yöntemini benimsemeyen, zorlu sorunlarda insanların işbirliği yaptığı ve çok yönlü çözümler geliştirdiği bizimki gibi bir kurumda özellikle önemli. Bu sektörde, çok büyük takımlarda çalışmayı seven geliştirici yok gibi bir şeydir. Hepsi takımlarının 15 kişiden oluştuğu ve böylece birbirlerinden kolayca haberdar olup işlerini hemencecik bitirdikleri günleri özler. Bu anlattıklarım büyük sır falan değil. İşletme alanında şirketlerin büyümesi ve bu büyümenin onları genellikle yavaşlatması konusunda yapılmış tonla araştırma var.
Üçüncü olarak, daha çok çalışanınızın olması, öncelik vereceğiniz işlerin değişeceği anlamına gelmez. Ofiste birden altı tane çok çalışkan mühendis belirse, onları uzun zamandır ihmal edilmiş ve potansiyel faydası düşük olan bir özelliği düzeltmeye yönlendirmeyiz. Daha büyük bir projenin bir parçası üzerinde yoğunlaşmak veya büyük bir soruna kesin çözüm getirmek daha mantıklı olabilir. Özellikleri ya da işimizi nasıl önceliklendirdiğimiz sorusunun ise çok uzun bir cevabı var (ve bu cevap da zaten bir hayli uzadı). Bu konuyu özetlemek için; bir konunun oyuncular üstündeki etkisine çok önem verdiğimizi ve Rünler Yeniden İşleniyor gibi büyük yenilemelerin yanına genel oyun kalitesini arttıracak talepleri ve artık espri konusu haline gelmiş daha ufak sorunları da sıkıştırmaya çalıştığımızı belirteyim.
Dördüncü olarak da “efsanevi ay/kişi hesabı”ndan bahsedeyim. Bunun kısaca açılımı şu: Bir sorunun (özellikle de yazılım alanında bir sorunun) çözülmesine daha çok kişi atamak sorunun çözülmesini hızlandırmaz. Bu kavram yukarıda zaten açıkladığım bazı şeyleri de kapsıyor ama şirketlerin genellikle daha çok kişi çalıştırmanın her şeyin çözümü olmadığının farkında olduğunu belirtmek istedim. Yani birini üç aylık bir projede çalışsın diye işe alıp sonra işten atamazsınız. Doğrudur, böyle çalışan çok şirket var (örneğin Hollywood’un büyük kısmı hâlâ bu yöntemle çalışıyor) ama Riot; bir projeyi çıkarıp bir sonraki işini aramaya başlayan kiralık askerler değil, bizimle uzun süreli çalışmayı, hatta buradan emekli olmayı planlayan kişiler çalıştıran bir şirket olmak istiyor.
Porolar yenir mi?
Yumuşacık, pastel renklerdeki poro etini ağzınıza attığınızda hayal edilebilecek her renk aklınıza üşüşür: narçiçeği, camgöbeği, yavruağzı, ekru… Dişleriniz bu sulu lokmaları koparırken damağınız her lokmada pamuk şekerden vişneye, tuzlanmış balıktan kavrulmuş hindistancevizine farklı bir tat algılar. Bu leziz yiyeceği yutarken boğazınız ve yutağınız gıdıklanır. Hapşıracak gibi olursunuz ama hapşıramazsınız. Deneyimleyeceğiniz tüm yeni renkleri ve lezzetleri heyecanla bekleyerek tabağınızdaki porodan bir lokma daha keserken midenizde küçücük bir kaşıntı hissedersiniz. Kendinize hakim olamayıp azıcık tıksırırsınız. Sonra öksürüklere boğulursunuz. Ağzınızdan konfeti gibi tüy ve kürk yumakları saçılır. Midenizdeki kaşıntı keskin, batan bir acıya dönüşür. Sanki minicik bir şey, bıçak takılı yumruklarıyla sizi içinizden yumruklamaktadır. Bu kör edici acıdan kurtulmak için inandığınız her şeye size merhamet etmesi, o olmadı canınızı alması için yakarırken karnınız balon gibi şişip gerilir. Gözlerinizi dolduran yaşların arasından, karnınızdan matadorun pelerinini silkeleyen boğalarınkini andıran iki sivri boynuzun çıktığını görürsünüz. Boynuzların açtığı delikten basket topu şeklinde bir yaratık çıkar. İlk çıktığında vücut sıvılarından yapış yapıştır. Sonra bir kere silkelenip kürkünü PUF diye kabartır. Yüzünüze ne olduğunu bilmek istemeyeceğiniz bir şeyler sıçrar. Korku dolu gözleriniz, yaşamdan hızla ayrılmakta olan bedeninizin başında hindiba çiçeği kadar narin ve zararsız bir şekilde dikilmekte olan yaratığı bütün ihtişamıyla görür ilk kez. Yaratık kocaman pembe dilini çıkarıp solgun yanağınızı yalar. Gördüğünüz son şey bu olur.
En azından anlatılan hikâyeler böyle. Yani yeniyor ama artık pek yemeye kalkışan yok.
Bütün soruları okumak için elimizden geleni yapıyoruz; ancak hepsini cevaplayacağımızın garantisini veremiyoruz. Bazı sorular zaten farklı bir mecrada cevaplanmış olabilir veya Riot’a Sor bölümüne uygun olmayabilir. Bu bölüm, yeni ürün veya özellikleri duyurmak için en iyi mecra sayılmaz ve başka yerlerde daha ayrıntılı bir şekilde ele aldığımız konuları burada yeniden ele almamayı seçebiliriz. Elbette anlaşılmayan bazı noktalar olursa onları aydınlatabiliriz!
Cevap verilmese bile gönderdiğiniz bütün sorular önemli ve bu soruları merak ettiğiniz konular üzerinde doğrudan çalışan Riotçularla mutlaka paylaşıyoruz.