Birkaç ay önce açıkladığımız gibi, Clash’in hazır olup oyuna gelebilmesi için üzerinde ciddi teknik çalışmalar yapmamız gerekiyor. Açık Beta’da bazı testler gerçekleştirdik ve düzeltmelerimizden emin olabilmek adına, şu an tüm sunucuları sırayla test ediyoruz. Eğer henüz Clash testlerine katılmadıysanız merak etmeyin, yakında size de sıra gelecek! Hizmet istikrarına öncelik vermeye başlayınca, testler daha kapsamlı bir hale gelecek.

Şu anda Clash’e gelecek üç büyük değişikliği test ediyoruz: aynı anda başlayan maçları zamana yayabilmek için kademeli keşif aşaması, Clash maçlarının başlatılabilmesi için birbirine bağlı olan sistemleri ayırma amacıyla arka plan işlemlerinin daha sade ve akıcı bir hale getirilmesi ve her oyun aşamasını kolayca uzatabilmemiz veya eski sürümüne çevirebilmemize yönelik bir felaket kurtarma aracı.

Şu ana kadarki sonuçlarımız umut verici; fakat Clash’i oyuna getirebilmemiz için önümüzde hâlâ uzun bir yol var. Sabrınız için hepinize teşekkür ederiz.

Bu aslında basit görünse de çok karmaşık bir soru. Yanıtlamadan önce “zor” derken neyi kastettiğini anlamamız gerekiyor.

Dolayısıyla bu soruyu birkaç farklı şekilde cevaplayacağız:

Elementalist Lux’ın bütün biçimlerini, animasyonlarını, görsel ve ses efektlerini göz önünde bulundurursak üzerinde en uzun süre çalıştığımız kostümdü. Yine de kostümün temel konsepti başından beri çok değişiklik göstermedi. Ne yapmak istediğimizi biliyorduk ve doğrudan bunu hedefledik.

Yeni çıkan K/DA kostümleri son yıllarda oluşturduğumuz en zor kostüm serisi olabilir. Üzerinde hayli zaman harcadık ve tasarım konusunda hemfikir olması gereken insanların sayısı çok fazlaydı. Tonla araştırma yapmak zorunda kaldık, birçok farklı tasarım denedik ve geribildirimlerin ışığında çok büyük değişikliklere gittik. Kostümlerin oyun içinde harika bir şekilde görünmesi ve K-Pop temasına uygun olabilmesi için konsept sanatçılarımız (K/DA serisinin gerçek kahramanları) 70 farklı tasarım denediler. Normalde 1350 RP’lik kostümler karmaşıklıklarına bağlı olarak yaklaşık beş farklı denemeden geçiyor. Yani K/DA serisinin tasarım aşamasının aşırı zor bir süreç olduğunu söyleyebiliriz.

Kesinlikle var. Hem de tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi önyargı; korkudan, acıdan veya cehaletten kaynaklanıyor.

Noxus saldırana dek, Ionia (çoğu zaman) dengenin hüküm sürdüğü bir yerdi. İşgalcilerin zulmünden en çok etkilenen kesim, Noxus’lulara karşılık verebilmek için eski ruhani geleneklerinin birçoğunu terk ederek daha agresif bir tutum takınmıştı. Hatta Navori eyaletinde yaşayanlar, savaş sona erdiğinden beri Ionia’lı olmayanlara karşı gösterdikleri şiddetli kuşkuyla bilinir.

Üstelik Noxus’lulardan nefret etmek için sebebi olan tek yer Ionia değil. Eğer imparatorluğun bir parçası değilseniz, Noxus acımasız ve gaddar görünebilir; bu yüzden birçok bağımsız ülke imparatorluk elçilerinin topraklarına girmesine izin vermez. Bir diğer yandan, Noxus’un Valoran’daki gerçekten liyakatli ve kucaklayıcı olan sayılı toplumların arasında yer aldığını söyleyebiliriz. Noxus’ta kişilere, doğuştan kazandıkları haklara veya kaderlerine göre değil, sözlerine ve yaptıklarına göre değer biçilir. Her şeyden önce imparatorluğa hizmet etmeyi kabul ettikleri sürece, Runeterra’daki herkes Noxus vatandaşı olabilir.

Targon’daki Rakkor halkı tüm hayatın, sihrin ve bölgedeki semavi güçlerin göklerden gelen hediyeler olduğunu düşünür. Buna rağmen bölgede yaygın olan Solariler, aya hürmet eden Lunarileri aşağılık asiler olarak görür ve onların dışlanmalarını ya da öldürülmelerini emreder. Tabii dışarıdan bakınca bu iki grup birbirinden çok da farklı görünmüyor.

Demacia yaşamak için güzel bir yere benziyor, öyle değil mi? Adalete, dürüstlüğe, kişinin ailesine ve tahta karşı duyduğu sadakate saygı duyuyorlar. Ayrıca krallığı düşmanlardan korumak için herkes üzerine düşeni yapıyor. Üstelik halk, kendi başının çaresine bakamayanlara yardım ediyor. Peki neden büyücüler ve sihirden çekiniliyor? Neden Demacia’da bunlar yasak? Demacia’nın Rün Savaşları neticesindeki kuruluşunu incelersek, toplumun asi büyücülerin zulmünden kaçmaya çalışan kişilerden oluştuğunu görebiliriz. Dolayısıyla, sihre karşı duyulan bu korku zamanla Demacia’nın kültürünü şekillendirmiş.

Yani bu fantastik dünyadaki bölgelerin ve grupların hayran duyulacak birçok özelliği olsa da hiçbirinin tamamıyla mükemmel olduğunu söyleyemeyiz.